'kanaryanın sarı ve sarsılmaz sesi' kesildiğinden beri, âsa da yok ortalarda. hani ara sıra kulağımıza "serçe" sesleri değmiyor da değil. öz bahçemiz kurudu, "şebeke suyu" da ulaşamıyor buralara.neyleyelim; "gitti haznedar/ hazine kaldı (biz gibin) sarhoşlara"..
erdal s. pınar
söylediklerinizden sanki günümüzde hiç "şiir" yazılmıyormuş gibi bir anlam çıkıyor ki, buna katılmıyorum.